Akşan'ın Yorumu


1990'dan beri İstanbul'da yaşamama rağmen İzmir'de büyüdüm, ortaokul ve liseyi İzmir Türk Koleji'nde, üniversiteyi Dokuz Eylül Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde okudum. Rahmetli babam Fikri Şimşek de inşaat mühendisiydi, İzmir'de birçok başarılı projeye imza attı.

İş hayatım, benim gibi İzmir'de büyümüş ve benim gibi mühendis olan kardeşlerim Mert ve Müge ile birlikte İstanbul'da başladı ve devam ediyor ancak İzmir'de başarılı bir proje üretmek hep idealimiz oldu. Bu ideali gerçekleştirmek, ticari kaygılardan uzak, daha farklı, daha samimi, güçlü bir istekti bizim için. İzmir'e bir katkıda bulunmalıydık, yeni bir değer kazandırmalıydık.

Bizi yetiştiren İzmir, bizi görmeliydi, gururlanmalıydı artık. Vakti gelmişti... Hem İzmir'in mevcut sorunlarını çözebilecek bir katkıda bulunmalı, hem de ortaya koyacağımız fikir ile şaşırtmalıydık. Doğrusu hiçbir zaman sıradan olmakla da vakit kaybetmek istemedik. “35. SOKAK” fikri işte bu hisler ile kalbimize düştü.

Öyle bir konut projesi yapalım istedik ki; İzmir'in hem deprem sorununa çözüm üretsin, hem komşuluk ilişkilerini koruyarak müstakil bir hayat sunsun, hem ülkemizin ve sektörümüzün ilklerini üretsin, hem çevreyle dost olsun, hem tüm sosyal aktivitelerin yapılabileceği bir alan olsun, hem de apartman bloklarının ekonomik şartları paralelinde satın alınabilir, ulaşılabilir olsun.

Değerli mimarımız Mehmet, işte tam bu sırada devreye girdi ve 2 km uzunluğunda bir apartman bloğu çizdi, sonra çizdiği bloğu eliyle itti, blok yere düşüp boylu boyunca uzanınca “35. SOKAK” doğmuş oldu. Hem de tam İzmir'in yaşam kültürüne uygun şekilde.

Akşan olarak senelerdir hep farklı fakat yaşama, ülkemize katkıda bulunacak fikirlerin peşinden koşmayı tercih ettik. “35. SOKAK” projesi de inanıyoruz ki İzmir'de ve tüm Türkiye'de ezber bozacak, tabuları yıkacak. Konut sektörüne yeni bir açılım getirecek. Çünkü bu proje hayattan ne beklediğini tespit edebilenlerin sahipleneceği bir proje olacak.